Gezi

Novi Sad’da Gezilecek Yerler

Son güncelleme tarihi: 27 Ocak 2019

Sırbistan’ın Macaristan sınırına yakın Voyvodina bölgesinde yer alan Novi Sad, hem bölgenin hem de ülkenin en önemli kültür merkezlerinden. 1 günlük bir ziyarette önemli bir kısmını görebileceğiniz kadar da küçük bir alanda, yani gezmesi kolay.

Tabii ziyaretinizi ilkbahar ve yaz aylarında yapmanızı tavsiye edeceğim. Şehir hayatında büyük yeri olan festival ve organizasyonlar bu zamanlara yayılmış. Benim gibi Mart ayında giderseniz yağmurlu bir hava ve nispeten hareketsiz bir ortamla karşılacaksınız. Yine de görebileceğiniz birkaç başka yeri bulunuyor şehrin. Çok detaylı olmasa da kısaca bahsedelim buradan.

Varadin Köprüsü’nden Petrovaradin Kalesi…

Novi Sad, Macarca adıyla Újvidék, Tuna Nehri’nin böldüğü bir yerde, nispeten düzlük sayılabilecek batı tarafına kurulmuş bir şehir. Ülkenin geri kalan güney ve doğu tarafıyla bağlantısını sağlayan köprü (Varadin) NATO bombardımanıyla yıkılmış, sonra yeniden yapılmış. Köprünün diğer tarafında Petrovaradin kasabası yer alıyor. Oldukça Orta Çağ’vari küçük mahallesini geçtikten sonra hem Tuna’ya hem de Novi Sad’a yukarıdan bakabileceğiniz Petrovaradin kalesine muhakkak çıkın. Şehir müzesi de bu kale kompleksinin içinde yer alıyor.

Tarihsel olarak baktığımızda bu bölgenin Macar kültürüyle fazlasıyla haşır neşir olduğunu söyleyebiliriz. Voyvodina’da 1. Dünya Savaşı’na yaklaşan yıllarda Avusturya-Macaristan’a bağlı şehirdeki Sırp ve Macar nüfusları birbirine yakınmış. Şehirdeki ticari hayatta da Avusturyalılar ve Macarlar en az Sırplar kadar önemli bir yere sahipmiş. Ancak savaştan sonra Sırp, Hırvat, Sloven Krallığı’na, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra da Yugoslav Sosyalist Cumhuriyeti’ne dahil olmuş buralar. Yugoslavya zamanlarında da Yugoslavya Sırbistan’a bağlı Voyvodina Özerk Bölgesi’nin parçasıymış. Eski ‘Habsburg’ bağlantılarının da sonucunda görüntü olarak daha Avrupai bir şehir haline gelmiş Novi Sad.

Novi Sad’ın merkezi Stari Grad

Novi Sad 2021’de Avrupa Kültür Başkenti olacak. Benzer durumdaki Plovdiv gibi Novi Sad’ın da oldukça güzel bir ‘Old Town’ (Stari Grad) kısmı bulunuyor. Tarihi kilise ve binalar, güzel restoranlar ve sokaklarıyla Novi Sad’ın en turistik bölgesi burası. Şehrin belediye binası ve Katedral’in (Katolik Kilisesi) bulunduğu meydan, en merkezi yeri denebilir.

Novi Sad’ın ünlü Katolik Kilisesi St. George

Ben şehir müzesi yerine Voyvodina Müzesi’ne gitmeyi tercih ettim. Novi Sad’ı da içine alan bu Kuzeybatı bölümünün Voyvodina olarak adlandırıldığından bahsetmiştim. Voyvodina’nın özellikle iki Dünya Savaşı arasındaki dönemde görüp geçirdiklerini anlatan, görsel materyal açısından fena olmayan, ancak İngilizce açıklamalar konusunda sınıfta kalan bir müze burası. Ayrıca bir küçük modern sanat sergisi de bulunuyor. Özellikle bölgenin demografik yapısı ve kendine has durumuyla ilgili birkaç bilgi edinebilme imkanınız var burada. Bu müze iki kısma sahip. Ayrı bir girişi olan diğer kısımda ise arkeolojik kalıntılar, orta çağdan kalma eşyalar, dini resimler, folklorik kıyafetler ve 20. yüzyıl başında Avusturya-Macaristan kültürünün etkilediği şehir hayatına dair bölümler, bir de sembolik ‘Novi Sad Caddesi’ bulabiliyorsunuz.

Matica Srpska’dan güzel bir kilise paneli…

Bir diğer önemli müze ise şehrin en önemli sanat müzesi diyebileceğimiz Matica Srpska Galerisi. Burası 19. yüzyılda Sırp kültürünü korumak ve sergilemek adına kurulmuş. Kütüphane kısmının haricinde zengin bir resim koleksiyonuna sahip. Resimler tabii ki dini resim ve figürlerle, kilise panelleriyle başlıyor, sonrasında Avrupa’dan gelen akımlardan fazlasıyla etkilenen portreler ve diğer günlük resimlerle devam ediyor. Ben gittiğimde müze girişi ücretsizdi, bu yüzden para vermedim.

Jevrejska Caddesi’ndeki sinagogu da en azından dışarıdan görmeyi ihmal etmeyin. 20. yüzyılın başlarında yapılmış olan sinagog, 2. Dünya Savaşı’ndaki Nazi işgalini atlatmış ve günümüze kadar sağlam kalabilmiş, gayet güzel ve Macaristan’dakilere benzer bir mimariye sahip.

Novi Sad Sinagogu…

Şehrin güney kısmında ‘Çin Mahallesi’ olarak adlandırılan bölgede rock ve metal müzik sevenlere uygun müzik yapan mekanlar bulunuyormuş, ben buraları gündüz gözüyle gördüğümde terkedilmiş sanayi sitesi görünümündeydi buralar. Bunlar dışında şehrin merkezinden hafif uzaklaştığınızda modern alışveriş merkezleriyle, Jevrejska Caddesi’yle Oslobođenja Bulvarı’nın kesiştiği yerde sebze meyve ve ucuz ıvır zıvırın satıldığı, her eski Yugoslav şehrinin vazgeçilmezi bir ‘Maltepe Pazarı’yla da karşılaşmak mümkün.

Şehrin futbol takımı FK Vojvodina’nın stadı

Novi Sad’a ulaşım oldukça kolay, Belgrad’dan günde 5-6 tane karşılıklı tren seferi yapılıyor. Yolculuk yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Gidiş dönüş tren bileti 700 Sırbistan Dinarı (yaklaşık 30 TL). Çok sayıda otobüs de iki şehri birbirine bağlıyor. Tren ve otobüs garları, yine alıştığımız şekilde birbirine bitişik ve şehir merkezine yakın yerde kurulmuşlar.

Bu yazı biraz mevsimler sıkıntılar ve benim az zaman ayırmamdan dolayı fazla ayrıntı içermese de sadece müzeleri ve Petrovaradin Kalesi’yle bile Novi Sad’ın ziyaret edilesi bir yer olduğu konusunda sizleri ikna edecek bilgiler verebilmiştir umarım.

St. George Kilisesi’nin çan kulesinin gece manzarası…
İletişim

Bu yazıyla ve diğer yazılarımla ilgili her türlü sorunuzu, yazıların altına yorum yaparak bana iletebilirsiniz.

Özetle söylemek gerekirse, gezmeye meraklı bir beyaz yakalıyım. Üniversiteyi bitirene kadar hiç yurt dışına çıkmadıysam da, sonrasında elimdeki imkanları olabildiğince kullanmaya çalışarak 40'tan fazla ülkeye gittim. Ülkeleri sokaklarında yürüyerek, bütün müzelere ve tarihi yerlere gitmeye çalışarak, az konuşarak, az yiyip içerek, çok yürüyerek, erken kalkıp erken yatarak gezmeyi severim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir