Ankara'dan verilmiş Birleşik Krallık vizesi
Birleşik Krallık

Birleşik Krallık (İngiltere) Vizesi Alma Süreci – Ankara

Geçmişte defalarca Schengen, birer kez de Rusya ve ABD vizesi alabilmiş biri olarak, daha önce almadığım Birleşik Krallık vizesine başvurma nedenim elbette koleksiyonumdaki büyük bir eksiği tamamlamak değil, Londra’da katılmak üzere biletlerini aldığım etkinlikler için Büyük Britanya’ya gitme hakkı kazanmaktı.

Biz genellikle İngiltere vizesi veya biraz daha doğru bir ifadeyle Büyük Britanya vizesi olarak ansak da kendisini, bu vizenin en doğru adı Birleşik Krallık vizesi aslında. Nitekim İngiltere’nin yanı sıra Galler, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Guernsey, Man Adası gibi yakın adaların da dahil olduğu, bir zamanların güneş batmayan imparatorluğunun geride kalan kısmının günümüzdeki resmi adı bu. Alırken de Birleşik Krallık Büyükelçiliği ve ona bağlı çalışan kurumlarla muhatap olunuyor. Bu yazıda bu vizeyi nasıl aldığımı kendi yaşadığım süreçler üzerinden sizlerle paylaşacağım. Bunu söylememe gerek yok bence ama yine söylemiş olayım. Bu yazıda anlatacaklarım, Birleşik Krallık’ın değişebilecek vize politikasına dair kesin bilgiler içermez, tavsiye niteliğindedir.

Birleşik Krallık vizesi alabilmek için hem Schengen hem de ABD vizesi süreçlerinden belirli açılardan ayrılan bir süreci tamamlamak gerekiyor. Yazının geri kalanında bunları olabildiğince ayrıntılı şekilde anlatmaya çalışacağım.

Birleşik Krallık Vizesi Alma Adımları

Vize başvuru formunu doldurma

Yapacağınız ziyaretin türüne uygun vize başvuru formunu, krallığın resmi sitesinden doldurmanız gerekiyor. Ben kısa süreli turistik vizeye başvurdum, bu da 6 aylık vize anlamına geliyor. Siz de benim gibi turist olarak gitmeyi düşünüyorsanız, standart ziyaretçi vizesine (C tipi) başvurmalısınız. Başvuruya başlangıç noktası ise, “apply now” (hemen başvur) sekmesi olacak.

Başvuru formunun dilini seçebiliyorsunuz (seçenekler arasında Türkçe de var) ancak verdiğiniz yanıtların tamamen İngilizce olması gerekiyor. Sonrasında başvuru ülkesi, yaşadığınız yerde VFS şubesi olup olmadığı gibi sorulardan sonra başvuru formu kısmı başlıyor (başvuru merkezine dair bilgiler yazının devamında). Tıpkı ABD vizesi gibi vize başvuru sistemine kayıt yapmanız gerekiyor burada da. Yani bir şifre belirlemeniz gerekiyor sisteme tekrar giriş yapabilmek için.

Oldukça uzun bir online vize başvuru formu sizi bekliyor bu aşamada. Neyse ki bu formu hemen doldurmasanız bile kaydedip devam edebiliyorsunuz. Size gelen epostayı iyi saklayın. 25 dakika işlem yapmamanız halinde sistem size otomatik olarak dışarı çıkarıyor, tekrar şifrenizle giriş yapmanız gerekiyor.

Bu formu doldurmak oldukça fazla dikkat ve zaman istiyor, ama sorular zor değil. Daha önceki vize başvurularımda oturduğum evde ne kadar süredir kaldığım ve kiracı mı, ev sahibi mi olduğum gibi sorularla karşılaşmamıştım örneğin. Veya aylık gelirinizi, iş tanımınızı da başvuru formuna her zaman yazmazsınız.

Ya da şu geliyor aklıma, Schengen vizesi başvurularında son 3 yılda aldığınız Schengen vizeleri sorulur örneğin, ABD vizesinde ise son 5 yılda ziyaret ettiğim tüm ülkelerin isimleri sorulmuştu. Birleşik Krallık vizesinde bu bir adım öteye götürülüyor, son 10 yılda ziyaret ettiğiniz tüm ülkeler soruluyor. Bu iki grupta listeleniyor, önce ABD, Kanada, Avustralya ve Avrupa Ekonomik Topluluğu (yani AB) ülkeleri içinde gördüğünüz ülkelerle bunların dışında kalan dünyanın geri kalan ülkelerine yaptığınız ziyaretler soruluyor. Buralara giriş çıkış tarihleriniz ve kaç gün kaldığınızın bilgisi de isteniyor.

İlk gruptaki ziyaretleri çok uzatmıyorlar, son 2 AB, ABD, Avustralya vs ziyaretlerini yazmanız yetiyor. Ancak geri kalan kısım için bir sınır yok, ben de mecburen Rusya’yı, İran’ı, Mısır’ı ve bütün gördüğüm Balkan ülkelerini tek tek yazmak zorunda kaldım. Bayağı zaman aldı her ülkeye girdiğim çıktığım tarihleri bulup formu tamamlamam.

Bunun haricinde ABD vize başvuru formundakine benzer ‘terörizm’ testi de yapılıyor. Biraz daha kısa ama. Herhangi bir ‘radikal örgüte’ üye oldunuz mu, bunlara sempati beslediniz mi, savaş suçu işlediniz mi vs şeklinde hepsine ‘hayır’ yanıtı vermenizin yerinde olacağı sorular geliyor.

En son adımda, eklemek istediğiniz başka birşey olup olmadığına dair, 1000 karakterlik bir açıklama yazabileceğiniz kısım geliyor. Bu bölümde eşimle birlikte gideceğimi, ona sponsor olduğumu ve onun belgelerini de ona göre değerlendirmelerini rica eden kısa bir dilekçe yazdım. Kız arkadaşımın adını verdim, o da dilekçesinde benim adımı geçirdi. Nitekim otel rezervasyonlarını onun adıyla yaptığımızdan bunu belirtmek önem taşıyordu.

Hiç ara vermezseniz yaklaşık 1 saatinizi alacak bu sürecin sonunda artık son onaylar ve deklarasyon kısımlarına geliyorsunuz. Bunlar da bittiğinde, vize süresi seçimi ve ödeme aşaması geliyor. ABD herhangi bir süre seçimi yaptırmıyor ancak çoğunlukla 10 yıllık vize veriyor. İngiltere’de ise 6 ay, 2 yıl, 5 yıl ve 10 yıl vize seçimleri yapabiliyorsunuz ve ödemeniz gereken ücret buna göre değişiyor. Aynı zamanda başvurunuzu standart hızda ya da daha hızlı almak istemenize göre de fiyatlar değişiyor. Ben 6 aylık vize için standart sürede (15 gün içinde) değerlendirme seçeneğini seçtim ve 127 pound’luk (178$) ücreti kredi kartımdan çektirdikten sonra randevu alabilme aşamasına geçebildim.

Randevu almaya geçmeden önce belge kontrol kağıdı (document checklist) ve vize başvuru formunu bir yere kaydetmeyi unutmayın.

Vize için gerekli belgeler

Büyük Britanya vizesi almak için gereken belgeler sayısal olarak fazla değil tıpkı ABD vizesi gibi, yani Schengen vizelerinin zorunlu kıldığı birçok belge, bu vize için yardımcı belge hükmünde geçiyor. Resmi sitedeki yardımcı belgeler rehberine baktığımızda da pasaport dışında mali durumunuz ve çalışma hayatınızla ilgili belgelerin dışında kalanların ancak talep edilmesi halinde sunulması gerektiğini görebiliyoruz. Ancak benden önce başvuranlardan ve internette okuduklarımdan gördüğüm, herkes olabildiğince fazla sayıda belgeyi ibraz etmeye çalışıyor haklı olarak, ben de öyle yaptım.

Belgeler İngilizce’ye mi çevrilmeli?

En çok sorulacak soru, tüm belgeleri İngilizce verip vermediğim olacaktır herhalde. Nitekim bu, benim de en merak ettiğim konulardan biriydi. Resmi sitedeki belge listesinde, İngilizce veya Galce olmayan bütün belgelerin çevrilmesinin zorunlu olduğu, her çevrilmiş dokümana yeminli tercümanın adı, imzası, çeviri tarihi gibi bilgilerin eklenmesi gerektiği açıkça yazıyor. Ancak benden önce başvuranların tavsiyelerine uyarak, ben sadece İngilizcesini bulabildiğim belgeleri o dilde hazırladım, kalan belgelerin büyük kısmı yine Türkçe’ydi. Yalnızca fikir vermesi adına, kendi topladığım ve sisteme taratarak eklediğim belgeleri aşağıda listeliyorum, durumunuza göre sizin daha farklı belgeler ibraz etmeniz gerekebilir.

Turistik Birleşik Krallık vizesi için tarayıp sunduğum belgeler

  • Eski ve yeni pasaportun tüm mühürlü ve vizeli sayfaları
  • Nüfus cüzdanı
  • Kalacak yerlere ait rezervasyon bilgileri (Eposta yoluyla İngilizce gelen belgeleri kullandım)
  • Uçak bileti rezervasyon bilgileri (Aynı şekilde epostayla gelen İngilizce PDF’leri aldım)
  • Çalıştığım şirketten aldığım belgeler: Antetli kağıda şirket tarafından yazılmış başvuru dilekçesi (İngilizce), faaliyet belgesi (İngilizce), Ticaret Odası sicil kaydı, Ticaret Sicil Gazetesi ilgili sayısı, vergi levhası, imza sirküsü, SGK işe başlangıç belgesi, son 3 aylık maaş bordrosu gibi, hepsi ıslak imzalı kaşeli
  • Son 6 aylık banka hesap dökümü, imza sirküsü, güncel varlık dökümü ve banka tarafından yazılmış konsolosluk yazısı (konsolosluk yazısını İngilizce aldım).
  • Tam vukuatlı nüfus kaydı, SGK hizmet dökümü, ikamet belgesi, hepsi e-devlet’ten
  • Ek belge olarak, evlilik cüzdanı, ev tapusu
  • Bütün seyahat planımı ayrıntılarıyla anlattığım, İngilizce yazdığım bir dilekçe. Dilekçede hangi tarihler arasında ülkeyi ziyaret edeceğimi, sponsorluk durumumu vs açıklamaya çalıştım.

Şunu belirtmek lazım, Birleşik Krallık vizesi için uçak bileti ve herhangi bir tarih belirtmemize gerek yok, zorunlu değil. Ben zorunlu olmadığı halde başvuruda ilettim. Ama örnek vermek gerekirse başka vizelerde gördüğümüz sağlık sigortası zorunluluğu burada yok, ben de sigorta yaptırmadım başvuru esnasında.

Seyahat planlaması

Bu konuyu tekrar belirteyim: İngiltere vizesi alırken uçak biletlerinizi göstermeniz zorunlu değil. Başvuru formunda Krallık sınırları içinde kalacağınız yerler ve kalacağınız tarihler soruluyor sadece. Ve bunlar da gayet tabii ki ücretsiz iptal seçenekli rezervasyonlar olabiliyor. Ancak ben daha önceki vize başvurularımda olduğu gibi bütün gezi planımı hazır edip, uçak biletlerini de alıp öyle başvuru sürecine giriştim. Dilekçemde bu sayede kesin tarihleri verebildim.

Randevu alma ve belgelerin yüklenmesi

Bu noktada, yani başvuru formunuzu iletip vize ücretinizi de ödedikten sonra Birleşik Krallık’ın resmi sisteminden çıkıp bu işi onların yerine yapan VFS sistemine geçiş yapıyorsunuz. Hem randevu alma, hem de ‘biyometriklerin’ toplanmasını bu şirket hallediyor. Bu biyometrik veriler, fotoğrafınız ve parmak izleriniz. Onları randevu sırasında VFS alıyor.

Yine Schengen ülkeleri ve ABD’den farklı olarak, Birleşik Krallık vizesi başvurusunda toplamanız gereken belgeleri kağıt olarak elden teslim etmeniz değil, taranmış şekilde dijital ortamda iletmeniz isteniyor. Bu da aracı şirket üzerinden yapılıyor. Bu nedenle istenen tüm belgeleri PDF, JPG veya PNG formatında hazırlamanız gerekiyor. Otel ve uçak rezervasyonlarını PDF olarak alsanız bile şirketinizden gelen, ya da kağıt olarak aldığımız belgeleri taratarak iletmeniz gerekiyor.

Birleşik Krallık resmi sitesinden VFS sistemine geçiş aşaması

VFS sitesine girip belgelerinizi yükleyebilmeniz için yine yukarıda bahsettiğim, vize başvurusu için kullandığınız link lazım olacak, onu kullanıp “Further actions”, yani sonraki adımlar bölümünde “Provide documents and biometrics” düğmesini tıklayarak VFS’ye geçiş yapılıyor.

Randevu alma

Burada önce randevu tarihini seçmeniz bekleniyor. Bunun için de belgeleri kendiniz mi taramak istersiniz (Self-service) , yoksa başvuru sırasında sizin yerinize firma mı tarasın (assisted service), bunu seçmeniz gerekiyor. Self-service ücretsiz, assisted service, benim başvurduğum tarihte (Temmuz 2025) 1800 TL idi. Ben ücretsiz self-service’i seçtim ve belgelerimi kendim yükledim.

Birleşik Krallık randevu ekranında uygun tarih ve saatleri görebiliyorsunuz

Vize tarihi seçerken size saat aralıkları ve tarihlerin yer aldığı bir arayüz gösteriliyor. Burada uygun bir saati seçip, almak istediğiniz başka bir hizmet varsa (değerlendirme esnasında pasaportu vermeme, kurye servisleri vs) onları da seçtikten sonra randevunuzu tamamlıyorsunuz. Benim başvurduğum dönemde kurye hizmeti 720 TL’ye tekabül ediyordu. En sonunda randevu onay mail’ini gördüğünüzde başvurunun bu aşamasını tamamlamış olacaksınız.

Belgeleri sisteme yükleme

Burası başvuru sürecinin en cafcaflı kısımlarından bir tanesi. Yukarıda bahsettiğim belgeleri tek tek sisteme yüklemeniz gerekiyor. Bunu da direkt bilgisayar üzerinden, belgelerimi kendi tarayıcımda taratarak yaptım. Mail yoluyla size gelmiş olan linke tıklayıp “Resume my old application” (önceki başvuruma devam et) dedikten sonra şifrenizi girerek bütün rezervasyon sürecini yönettiğiniz sayfada, belge yüklemesi yapılabiliyor.

Dosyaların PDF, JPG veya PNG formatlarından biri olması ve tek seferde yüklenen dosya boyutunun toplamda 7.25 MB’ı aşmaması gerekiyor. Uçak bileti ve otel rezervasyonları, zaten mail yoluyla size PDF olarak geldiğinden onları direkt sisteme aktarabilirsiniz. Aynı şekilde e-devletten aldığınız belgeler de direkt sisteme gidebiliyor. Ancak şirketten aldığınız belgeler, bankadan aldığınız dökümler bir güzellik yapılıp taranmış şekilde gelmediyse bunları tek tek sizin taramanız gerekecek. Hadi bunlar neyse, pasaportların üzerinde mühür veya vize bulunan tüm sayfalarının taranması mevzusu benim için adeta ölümdü. Dosyaları yüklerken “financial”, “accommodation” vs şeklinde gruplamalar verilmiş. Ne kadar kritik bilmiyorum ama ben belgeleri olabildiğince ilgili gruplara yüklemeye çalıştım.

Vize belgelerini çeşitli isimlerle sınıflandırarak yüklemek gerekiyor

Tam bir ömür törpüsü olsa da 1800 TL civarında paranın cebinizde kalmasını sağlayacak bu işi vize başvurunuzdan önceki gün mutlaka tamamlayıp belgelerinizi sisteme aktarmanız gerekiyor. Belgelerinizi yükledikçe size mail’ler gelecek. En son belgenizi yüklediğinizde gelen mail’deki PDF, sizin başvuru mektubunuzun son hali oluyor. Bunun da çıktısını alabilirsiniz, nitekim yüklediğiniz bütün belgelerin isimleri bu PDF’te yazacak. Dosya isimlerini İngilizce yazar ve olabildiğince açıklayıcı şekilde seçerseniz ne yüklediğiniz daha rahat anlaşılır, hem kendiniz hem değerlendirenler için.

Vize randevusu

Yukarıda sözünü ettiğim gibi, turistik Birleşik Krallık vizesi alabilmek için VFS Global şirketiyle muhatap olmanız gerekiyor. Eskiden TLSContact adlı şirket vardı, ancak 2024’ün Kasım ayında VFS’ye geçiş yapıldı. Ben de sitelerinden randevu aldıktan sonra belirtilen saatten 10 dakika kadar önce bürolarının önünde yerimi aldım. VFS’nin Birleşik Krallık vizelerine bakan Ankara Ofisi, Çukurambar’da Bayındır Hastanesi’nin, Vatan Bilgisayar’ın arkasında, Ufuk Üniversitesi Caddesi üzerinde bulunan Farilya İş Merkezi‘nin içinde yer alıyor. Dışarıdan VFS’ye dair herhangi bir işaret göremeyeceksiniz.

Farilya İş Merkezi’nin ikinci katında bulunuyor VFS Birleşik Krallık Vize merkezi

Farilya İş Merkezi’nin girişinde bir VFS yetkilisi bekliyor, randevu kağıdınıza (appointment letter’ın ilk sayfası, üzerinde QR kod olan) bakıp adınızı not ediyor, sonra da sarı çizgileri takip ederek bir kat yukarıdaki VFS bürosuna çıkmanızı istiyor. Merdivenle çıkmanız isteniyor. Çok da erken gelmenize gerek yok, randevu saatine 15 dakika kaldığında almaya başlıyorlar.

Normal şartlarda buradaki süreciniz çok hızlı bir şekilde ilerliyor ama ben gittiğimde sistemde bir sorun olmuş, benden öncekileri ve beni bayağı geç aldılar. Bu yüzden kapıda biraz beklemek zorunda kaldım. Normal randevu saatimden 20 dakika kadar sonra içeri kabul edildim.

Girmeden önce güvenlik görevlisi randevu kağıtlarını topluyor, randevu saatine göre sıralıyor. Bu sırayla isimler okunuyor. Adınız söylendiğinde içeri girip klasik x-ray’li güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz.

Resepsiyon bölümünde o kağıt ve çipli kimliğiniz isteniyor. Başvuru kağıdındaki QR kodunu ve kimlikteki çipi okutuyorlar. Pasaportunuzu nasıl teslim alacağınız soruluyor, bildiğiniz üzere ücreti karşılığında kuryeyle teslim hizmeti de sunuluyor. Ben kendim almayı seçtim. Bu işlerin ardından bir sıra kağıdı veriliyor, parmak izi ve fotoğraf (biyometrik) işleri için.

Parmak izi alma ve fotoğraf çekimi orada bulunan küçük odalarda yapılıyor. Ekranda numaranız yanınca odaya geçiyorsunuz. Yine QR kodlu kağıda bakılıyor, pasaport burada alınıyor, fotoğrafınız çekiliyor ve bütün parmak izleriniz alınıyor. Buradaki görevli başvurunun durumu hakkında email ile bilgi verileceğini, ofisten pasaport tesliminin saat 9 ile 17 arasında gerçekleştiğini söyledi. Pasaport almak için yanımda sadece o randevu kağıdını bulundurmam yeterliymiş. Belgeleri yüklerken yardım talep ettiyseniz o da bu aşamada yapılıyor ama ben belgelerimi kendim yüklediğim için o kısmı da geçmiş oldum. Pasaportumu bırakıp odadan çıktım (eğer siz pasaportunuzu bırakmak istemiyorsanız KMPWA (Keep My Passport While Applying) dedikleri hizmetten yararlanabilirsiniz. Bu sayede başvurunuz değerlendirilirken pasaportunuzu vermeyip, başka bir yere gitmeniz gerektiğinde kullanabilirsiniz. Benim başvurduğum dönemde bu hizmetin bedeli 4,150 TL idi.

Dolayısıyla son derece hızlı bir şekilde işim bitti, içeride geçirdiğim süre 10 dakikayı geçmedi. Yanımda Schengen başvurularında olduğu gibi ansiklopedi kalınlığında belge götürmediysem de document checklist, sisteme yüklediğim belgelerin listesi ve diğer bazı belgeler vardı. Ancak en başından beri söylediğim gibi başvuru kağıdının o QR kodlu ilk sayfası haricinde hiçbir başka belge istenmedi. Bu da aklınızda olsun.

Pasaportunuzu teslim aldığınızda takip ekranındaki bütün adımları tamamlamış oluyorsunuz

Başvurumdan kısa bir süre sonra VFS’den başvurumun UKVI’a değerlendirilme için gönderildiğine dair bir mail aldım, ertesi iş günü de UKVI’dan başvurumun ellerine ulaştığına dair mail geldi ve beklemeye başladım. Mail’de sonucun 15 iş günü yani 3 haftada çıkabileceğini yazmışlardı. Ve başvurunun üzerinden sadece 11 gün geçtiğinde (8 iş günü) VFS’den aldığım bir mail sonucunda başvurumun sonuçlandığını öğrendim.

Vize teslimi

Mail aldığım günle aynı gün VFS ofisine gidip pasaportumu geri aldığımda başvurduğum şekilde C tipi 6 aylık çok girişli vizenin verildiğini gördüm. Vizenin üzerindeki notta 180 gün kalma hakkı verildiği, vize süresi boyunca çalışamayacağım ve maddi yardımlardan yararlanamayacağım yazıyordu (No work or recourse to public funds).

Ancak maalesef vizeyi benim gideceğim tarihten değil, başvuruyu değerlendirdikleri ve pasaportu yolladıkları günden başlatmışlar. Böyle olunca 6 aylık vizenin pratikte karşılığı 4.5 aylık bir zamana denk gelmiş oldu, çünkü gidişimden 5 hafta önce vizeyi almış bulundum. Vizenizden maksimum verimi almak istiyorsanız planladığınız gidiş tarihine yakın başvurmayı düşünebilirsiniz.

Bu arada vizenin teslimi gayet hızlı oluyor, VFS merkezine aynı şekilde giriş yapıp yine sıra numarası alıyorsunuz, sıranız gelince pasaport teslim gişesine gidiyorsunuz. Bir kağıda adınızı, başvuru numaranızı yazıp imzanızı attığında pasaportunuz teslim ediliyor. Ofisten çıkmadan zarfı açıp vizenizi kontrol etmeyi unutmayın, bir problem varsa hemen şikayetinizi iletebilmeniz için. Tıpkı başvuru gibi çıkışta da işiniz 10 dakikayı geçmiyor.

Nadir anlarda sistem sıkıntısı olduğunda VFS önünde böyle kuyruklar olabiliyor, onun dışında VFS oldukça tenha.

Vizenizi aldıktan haftalar sonra bir mail daha alırsanız şaşırmayın. UKVI, sistemdeki başvuru bilgilerinizi silmeden önce son bir kez daha mail atıyor, biyometriklerinizi teslim edin diye. Vizenizi zaten aldıysanız herhangi birşey yapmanıza gerek yok.

Eski ve başarısız bir Birleşik Krallık vize macerasına ağıt

Aslında benim Birleşik Krallık vizesi maceram yıllar öncesine, 2020 yılının başına gidiyor. Ancak önce Brexit, yani Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılışı 31 Ocak 2020 itibariyle resmileşti ve 11 aylık geçiş süreci bu tarihte başladı. Bunun kısa bir süre sonrasında, Çin’den çıkıp tüm dünyaya yayılan yeni tip coronavirus (COVID-19), tüm dünyayı belki geri dönülmez şekilde etkileyecek olağanüstü şartlar yarattı ve hepimizin bildiği yasaklarla karşılaştık. Bu şartlar altında, planladığım tarihte gitmem oldukça düşük olsa da başvuru sürecini askıya almadım, nitekim vize süresi içinde durumların tamamen olmasa da büyük ölçüde normale dönebileceğini ve bir şekilde bu geziyi gerçekleştirebileceğimi umuyordum. Ancak durumlar umduğum gibi olmadı, üstüne Birleşik Krallık’ın resmi sitelerinde verdikleri sözü yerine getirmemeleri gibi durumlardan ötürü paramı da geri alamadım. Normalde biyometrikler verilene kadar başvurunuzu iptal edip paranızın iadesini alabilirsiniz, bu kural hala geçerli. Ancak o dönemdeki mücbir sebeplerden ötürü bunun askıya alındığını söylemişlerdi, yani biyometrik verseniz bile iade alabileceğinizi belirten bildiriler yayınlamışlardı resmi sitelerinden. Ben de ona da güvenerek biyometriklerimi verdim, gidemeyeceğim anlaşınca başvurumu iptal edip pasaportumu geri istedim. Hem vize alamadım, hem de paramı iade etmediler. Sonrasında pişman oldum tabii ama maalesef bu konuda yapacak birşey yok, kraliçeye çok ihtiyaç duyduğu bir anda biraz bağışta bulunmuş olmakla avunuyorum.

Birleşik Krallık Vizesiyle İrlanda’ya geçmek

Benim için bu vizeyi almanın en güzel taraflarından bir tanesi de, İrlanda Cumhuriyeti’ne geçiş hakkı vermesiydi. Ben de bunu kullanmak niyetindeyim. Günün birinde bu vize sayesinde İrlanda’yı, Dublin’i görebilirsem bu kısmı yine güncelleyeceğim.

Bu mevzu, yani Britanya’dan Dublin’e, yani AB üyesi bağımsız İrlanda Cumhuriyeti’ne geçişi sağlayan “Short stay visa waiver programme” Türkiye vatandaşlarını da kapsıyor. Yani geçerli bir Birleşik Krallık vizeniz varsa, vize süreniz dahilinde ve ilk girişi Britanya topraklarına yapmak koşuluyla vize sürenizin yettiği ölçüde İrlanda’yı da görebilirsiniz.

Son sözler

Sadece son aldığım değil, 2020 yılında almaya çalıştığım zamandan edindiğim bütün deneyimleri paylaştığım yazının sonuna gelmiş bulunuyorum. Açıkçası ben 2020’de bu yazıyı büyük ölçüde hazırlamıştım ve yeniden başvurduğumda bana çok yardımcı oldu. Aynı şekilde bu yazıyı okuyanlara da faydalı olmasını umuyorum.

Özetle söylemek gerekirse, gezmeye meraklı bir beyaz yakalıyım. Üniversiteyi bitirene kadar hiç yurt dışına çıkmadıysam da, sonrasında elimdeki imkanları olabildiğince kullanmaya çalışarak 40'tan fazla ülkeye gittim. Ülkeleri sokaklarında yürüyerek, bütün müzelere ve tarihi yerlere gitmeye çalışarak, az konuşarak, az yiyip içerek, çok yürüyerek, erken kalkıp erken yatarak gezmeyi severim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir