İsveç’te Dikkat Edilmesi Gerekenler

Son güncelleme tarihi: 6 Ekim 2019

İsveç’e gitmeden önce okuduğum birkaç durumla kendim de karşılaştım, bazılarını bir de ben belirtmek isterim.

1) Kendim binmemiş olsam da taksilerin üzerindeki sarı renkli ayrıntılı çizelgeler dikkatimi çekti. İsveç’te bizdeki gibi taksimetre mantığı yok, şoförler gidilen mesafeye göre ücretler isteyebiliyorlar. Bu etiketlerde genelde standart bir yolculuğun (ki bu da 15 dakikalık, 10 kilometrelik bir yolculuk olarak alınıyor) farklı saatlerdeki ücretleri ve en önemlisi büyük puntolarla ödemeniz gereken maksimum bedeli yazıyor. Yani suistimale açık durumlar söz konusu olabilir. Bu yüzden binmeden önce mutlaka o etiketleri okuyun (etiket olmayanlara zaten hiç binmeyin), taksiciden gideceğiniz yere göre kabaca da olsa bir fiyat alın, öyle binin. İsveç’te kaçak taksi olaylarından müthiş turist kazıklandığını okudum, adı sanı bilindik birkaç büyük taksi şirketi var, onları tercih edin.

2) Alışık olduğumuz türde %5 civarı alkollü biralar sadece mekanlarda satılıyor, standart marketlerde satılan biralar % 3.5 alkol oranını geçemiyor. Yüksek alkollü biraları bar tarzı mekanların dışına çıkarmanız da söz konusu değil haliyle. Sanırım sokaklarda sızıp kalan, ona buna sataşıp kavga çıkaranları bu yolla azaltmak istiyorlar veya tamamen maddi gerekçeler de olabilir, onu bilmiyorum. Yüksek alkollü biralar, sadece ‘Systembolaget’ adlı devlet kontrolündeki, haftada 6 gün ve belirli saatlerde çalışan bir tür “tekel bayii”nde satılabiliyor. Normal marketler sabahın erken saatlerinden gecenin 11’ine kadar açık oluyor genelde. Manzaralı bir yerde 1-2 birşey içelim derseniz düşük alkollü içeceklere talim etmeniz çok mümkün kısacası.

3) Bu tür aşırı kurallı ve bisikletin yaygın olduğu ülkelerde gezerken en korktuğum durum, yanlışlıkla bisiklet yollarından yürümek. Refah içinde yüzen yerel halkın “lanet olası cahil turist” diye içlerinden geçirip zile asıldıklarını görmek istemiyorum özetle. Malmö o kadar değil, ancak Stockholm’de araba, bisiklet ve yaya yolları çok net şekilde ve ara sokaklara kadar belirlenmiş. Yürürken hem yerdeki, hem de tabelalardaki işaretlere dikkat edin. Sadece bisiklet değil, yaya yolunda gitmek bile dikkat istiyor çünkü kulaklık yüzünden kimseyi duymadan son sürat koşanların sayısı da hiç az değil.

Birçok kişi bisiklet uyarısını gereksiz bulmuştur eminim, ben de öyle bulurdum açıkçası. Herkesin malumu olan konuları kimsenin bilmediği şeylermiş gibi anlatmak istemem tabii ki. Ama bu konuda İsveç’in gördüğüm diğer Batı Avrupa ülkelerinden bile biraz ileri olduğunu düşündüğümden bu maddeyi silmiyorum, görgüsüzlük bende kalsın.

4) Avrupa’nın başka ülkelerinde çok nadir karşılaştığım, İsveç’te ise daha sık gördüğüm birşeyden bahsedeyim. İsveç gerçekten pahalı bir ülke. Bu nedenle benim gibi maksimum tasarruf mantığıyla hareket edenler için ucuz hosteller birinci seçenek olmalı bence. Ancak hostel seçerken dikkatli olun, nitekim İsveç’teki hosteller genellikle çarşaf ve nevresim takımı için hostel ücretine ek olarak bir de “çarşaf parası” alıyor. Bu ücret rezervasyon ücretinde en başta görünmüyor.

Hostel iki seçenek sunuyor, ya kendiniz yanınızda çarşaf takımı getireceksiniz ya da bu parayı verip hostelden alacaksınız. Askerlik günlerinizi hatırlayıp “çarşafsız yatarım ben” veya “uyku tulumunu serer uyurum” demeyin, bunlara maalesef izin verilmeyecek. Bu nokta şu açıdan önemli, geceliğine 200 SEK (yaklaşık 70 TL) verdiğiniz yatak ücretinin yanında 50-60 SEK, yani dörtte bir kadar ekstra çarşaf ücreti vermiş oluyorsunuz. Ayrıca booking.com’da ücretsiz iptal seçeneği olan yerleri seçseniz bile bazıları ilk gece ücretini doğrudan kartınızdan çekiyor (iptal durumunda bir süre sonra hesaba geri yatıyordur herhalde, onu bilmiyorum). Çarşaf parası alınan yerlerde havlu da paralı bu arada, en azından onu yanınızda getirmeyi unutmayın. Rezervasyonu tamamlamadan önce ayrı sayfalarda veya küçük puntolarla yazılan bu koşulları muhakkak okuyun derim, astarı yüzünden pahalıya gelmesin.

5) Ülkeye Arlanda Havaalanı’ndan giriş yapıyorsanız gitmeden önce şehir merkezine gelişinizi ayarlayın. 15-20 dakika gibi kısa sürede sizi şehir merkezine götürecek Arlanda Express treni tek yön 280 SEK tutuyor, onun yerine zamanınız bolsa Flygbussarna adlı otobüs servisini tercih edebilirsiniz. Tek yön 110 SEK civarı, ancak bileti internetten alırsanız gidiş-dönüşü toplam 20 SEK (yaklaşık 7 TL) daha ucuza getirebilirsiniz. Arlanda’dan şehir merkezindeki City Terminalen’e varış 35-40 dakika sürüyor.

İletişim

Bu yazıyla ilgili sorularınızı, yazıya yorum yaparak bana iletebilirsiniz. Ancak sizden ricam, önceki yorumları da okumanız, belki de aynı soru önceden sorulmuştur.