Ülkeler
-
Doğu ve Batı’nın ‘Batılı’ Buluşma Noktası – Berlin’de Gezilecek Yerler
Son güncelleme tarihi: 9 Aralık 2020Berlin benim için çok değerli, çok önemli bir yer, çünkü 2011 yılında hayatımda ilk kez yurtdışına çıktığımda ilk buraya gelmiştim, yol iz bilmeden yakın bir arkadaşımla başka bir treni beklerken burada saatlerce beklemiş, ilk kez yanlış tren bilet almanın bedeli olan cezayı burada yemiş, Hauptbahnhof’tan ürkek şekilde çıkıp ilk yurtdışı gezimi burada yapmış, yabancı ve bir anlamda anonim olmanın tadını ilk burada almıştım. Aradan yıllar geçti, ben bütün imkanlarımı zorlayarak, beyaz yakalı hayatının izin verdiği imkanları sonuna dek zorlayarak defalarca yurtdışına çıktım, Avrupa ve yakın coğrafyada birçok ülke gördüm, bir sürü değişik şey deneyimledim. Bunun için hem çalıştığım şirketlere hem de içimdeki tükenmeyen yenilik ve…
-
Finlandiya’nın Başkenti Helsinki’de Gezilecek Yerler
Son güncelleme tarihi: 13 Mayıs 2021Her ne kadar İskandinav ülkeleri arasında sayılsa da gerek konuştukları dil, gerekse ulaştıkları noktaya gelene dek ülke olarak başından geçenlerle Finlandiya, diğer kuzey ülkelerinden ayrılıyor. Ama gerek doğal güzellikleri, gerekse de İsveç veya Norveç’in bir tık altı da olsa halkına sunduğu imkanlarıyla ve hafif pahalılığıyla diğer Kuzey ülkelerinin çok da gerisinde kalmıyorlar. İşte Helsinki de, bu ülkenin tarihsel sürecinde nispeten geç ön plana çıkmış başkenti olarak, tarihi değil daha çok kültürel ve doğal zenginliklerin görünür olduğu, yeni bir şehir. Finlandiya tarihini genel olarak üç bölüme ayırmak mümkün. İsveç yönetimi, Rus yönetimi ve bağımsız Finlandiya. Yömetimlerinin yüzyıllar boyunca sürmesi ve geride klan soydaşlarının ülkedeki en büyük…
-
Boston’da Gezilecek Yerler – Dünyaca Ünlü Okulların Şehrinde Gördüklerim
Son güncelleme tarihi: 26 Temmuz 2023Öğrenci şehri ifadesi kafamda hep Eskişehir gibi yerleri canlandırıyordu ABD’nin Massachusetts eyaletinin başkenti Boston’a gidene kadar. Eskişehir’in böyle adlandırılması, okullar kadar şehrin öğrenci nüfusunun fazlalığından kaynaklanıyor. Boston ise sadece öğrenci değil, sadece kilometrekare başına düşen üniversite sayısının bolluğuyla ve okullarının yüksek eğitim seviyesiyle de değil, bulunan üniversitelerin şehrin kimliğinin şekillenmesine yaptığı büyük katkıyla ve şehirde kapladıkları alanla bu unvanı hak ediyor, böyle bakınca “üniversite şehri” diye adlandırılmayı daha çok hak ediyor gibi. Ben elbette bu yaştan sonra Boston’a okumaya gitmedim, orada iş sebebiyle bulunduğumdan Boston’daki öğrencilerin nasıl yaşadıklarını, ne yiyip içtiklerini çok görmedim, bilmiyorum. İş dışında kalan zamanlarımı çok da plan yapmadan gezerek geçirince, belirli…
-
Ankara’dan ABD Vizesi Almak (B1/B2)
Son güncelleme tarihi: 17 Eylül 2019Geç Kalmış Yolcu sitesinde şimdiye kadar çeşitli ülkelerden aldığım vizelerle ilgili yazılar yazmıştım. Geçmişte Polonya ve Litvanya gibi birçok Schengen ülkesinin yanında oldukça uğraştırıcı bir süreç sonunda Rusya’dan da vize alışımı anlatmıştım. Ancak yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri’ne yaptığım başvuru sonucundan en emin olamadığım, bu nedenle en gergin şekilde beklediğim vize başvurusu oldu. Gerginliğimin ana nedeni, pasaportumda birçok başka ülkenin yanında İran giriş çıkış mührünün de bulunmasıydı. Nitekim bu konuda hem etrafımdan hem de internet ortamından çelişkili şeyler duymuş ve okumuştum. Sonucunda 10 yıllık olarak almayı başardığım bu vize süreciyle ilgili aklımda kalanları sizlerle paylaşmak istiyorum. Hayatımda ilk kez iş amacıyla yurtdışına gönderilme fırsatı, çalıştığım…
-
Estonya’nın Başkenti Tallinn’de Gezilecek Yerler
Son güncelleme tarihi: 16 Şubat 2020Baltık gezimin ikinci durağı, Estonya’nın başkenti Tallinn oldu. Açıkçası gezmesini en sevdiğim yer burası oldu. 2 gün içinde olabildiğince fazla yer görüp, belki de bütün Baltık başkentlerinin en iyi korunmuş Old Town’ında güzel zaman geçirmeye çalıştım. Tarihinin bir döneminde Danimarka Krallığının, bir döneminde Litvanya-Polonya Birliğinin, sonrasında Rus İmparatorluğunun parçası olan Estonya’nın kaderi, diğer Baltık komşuları gibi 1. Dünya Savaşı sonrası kısa bir bağımsızlık periyodu ve 2. Dünya Savaşının ardından Sovyetler Birliği’ne katılma (ya da kendi ifadeleriyle Sovyet işgali) süreciyle şekillenmiş. 80’lerin sonunda gelen bağımsızlık sonrasında Avrupa Birliği katılmalarıyla, hep ait olduklarını iddia ettikleri Avrupa’yla entegrasyonu sürdürmüş, 2011’de Estonya Kronu’nu bırakıp Euro’ya geçmeleriyle parasal olarak da…
-
Yeryüzünün Göğe Değdiği Yer – Nemrut Dağı Gezisi
Son güncelleme tarihi: 16 Eylül 2019Daha çok yurtdışında gezmeyi seven biri olarak Nemrut’a gitmek farklı bir deneyim anlamına gelecekti şüphesiz. Ama çok fazla plan yapmadığım, biraz doğaçlama gelişen Nemrut gezim oldukça keyifli ve akılda yer edici şekilde geçti. Bu nedenle normalde yaptığımın aksine bir tane de Türkiye sınırları içinden bir gezilecek yer yazısı paylaşmak istedim. Bildiğiniz gibi Nemrut Dağı, Türkiye’nin doğusunda bulunan dağ sıralarından biri aslında. Ama Nemrut denince akıllara mesela Bitlis sınırları içindeki Nemrut volkanı ve krater gölünden ziyade Adıyaman il sınırları içinde bulunan Milli Park ve malum heykeller geliyor. Tabii buraya Milli Park denmesi boşuna değilmiş, çünkü sadece heykeller veya gün doğumu/batımı değil, yol boyunca karşınıza çıkan bir…
-
Vilnius’ta Gezilecek Yerler – Vilnius Gezi Rehberi
Son güncelleme tarihi: 16 Şubat 2020Baltık ülkeleri olarak da bilinen Litvanya, Estonya ve Letonya’ya bir gezi yapmaya karar verdiğimde, bu üçlü Avrupa Birliği bünyesinde görmediğim az sayıda ülke arasındaydı. Aynı zamanda eski Sovyet ülkesi olarak AB’ye girmiş yegane 3 ülkenin neye benzediğini oldukça merak ediyordum. Gezi masraflarını en aza indirmek için yaptığım karmaşık plana göre ilk (ve de son) durağım olan Litvanya’nın başkenti Vilnius, ne bekleyeceğimden tam emin olamadığım bir yerdi. Çünkü Litvanya denince basketbol ve Zalgiris’i hatırlayan bendeniz için haliyle Kaunas, Vilnius’tan önce aklıma gelirdi hep. Şimdi Vilnius’un da gayet görülesi bir yer olduğunu söyleyebildiğime memnunum açıkçası. Not: 2015’te Litvanya Litası tedavülden kalkmış ve ülke Euro’ya geçen son Baltık…
-
Rüzgarlı Şehir Bakü’de Gezilecek Yerler
Son güncelleme tarihi: 15 Eylül 2019Avrupa ve yakın coğrafyada görmedik ülke bırakmama hedefim çerçevesinde Azerbaycan’a gitmemem olmazdı tabii. Bu nedenle Bakü’yü duraklarım arasına ekledim. Bu yazıda sizlere Bakü’de gezip gördüğüm yerleri, Azerbaycan vizesi alma sürecimi ve havaalanında yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Bakü, Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ne çıkıntı yapan doğu ucunun güney kısmında konuşlanmış bir deniz kenarı kenti. Özellikle 19. yüzyılın ortalarında bölgede keşfedilen petrolle birlikte kaderi değişmiş, büyümüş ve dünyanın gözlerini çevirdiği bir yer haline gelmiş. 1918’in 28 Mayıs’ında kurulan cumhuriyetle kısa bir süre bağımsızlığın tadını alsa da sonrasında Sovyetler Birliği’ne katılmış, 1990’ların başında tekrar gelen bağımsızlıkla ve 2000’lerde yapılan yatırımlarla bir cazibe merkezi haline gelmeye çabalayan bir başkent. Günümüzde Flame Towers’ın…
-
Taşı Toprağı Çamuru Altın Memleket – Gobustan, Azerbaycan
Son güncelleme tarihi: 15 Eylül 2019Bakü’de gezip gördüğüm yerlerin yanında Gobustan’ın (Azerilerin alfabesiyle yazılışı Qobustan) mutlaka ayrı bir yazısını yazmam gerektiğini, daha oraları uzaktan görür görmez hissetmiştim. Çünkü sadece Azerbaycan ya da Bakü’nün değil, tüm dünyanın çok nadir rastlanan ortak miraslarından ikisi bu bölgede bulunuyor ve kendi gezi geçmişimin iki unutulmaz durağı olmayı başardı buralar. Gobustan, Bakü’nün yaklaşık 60 kilometre güneybatısında bulunan küçük bir kasaba. Ama asıl ününü, kasabanın yakınlarında yer alan benzersiz kaya resimleri (petroglif) ve çamur volkanlarından alıyor. Dünya üzerinde 700 civarında çamur volkanı var, bunlardan en büyük ikisi de dahil olmak üzere yaklaşık yarısı Azerbaycan’da. Doğal kaynaklar açısından ne kadar zengin bir ülke olduğunu biliyoruz oraların, bunun…
-
Güzeller Güzeli St. Petersburg’da Gezilecek Yerler
Son güncelleme tarihi: 14 Eylül 2019Düşünüyorum da, yıllardır Ankara’da yaşayan biri olarak sonradan gelişip serpilmiş, gerçek tarihi çok geriye gitmeyen şehirlerin turistlere verdiği keyfin sınırlı kalmasını çok iyi anlıyorum. Ama konu St. Petersburg (Rusça adıyla Sankt Peterburg) olunca işler değişiyor tabii ki. Sadece 300 yıl önce sıfırdan kurulmuş bir yerleşim birimi nasıl bu kadar güzel ve hatıra yüklü olabilir? Birinci kısmın yanıtı Çar’ın bizzat isteği ve direktifleriyle, müthiş bir coğrafi kesişim noktasına, başarılı bir şehir planlamasıyla kurulmuş olmasıyla verilir. İkinci kısma, yani hatıralara gelirsek, bu şehrin sokaklarında bir zamanlar Raskolnikov adında birinin, adı başka olsa bile onun gibi birinin dolaşmış olduğu ihtimalini düşünmek yeter de artar bile benim için. Bu…