Gezi

Gezi Çantası Hazırlama – Deneyimlerim ve İpuçları

Çanta hazırlamanın en önemli noktasının ağırlık kontrolü olduğunu düşünüyorum geçmiş deneyimlerim sonucunda. Bunun 2 önemi var, birincisi, en ucuz uçak biletleri genelde en temel paketi sunarak yalnızca kabin bagajına izin veriyor. Havayolu şirketleri farklı uygulamalar sunsa da kabin bagajı genelde 7-8 kg üst sınırını geçemiyor. Bu yüzden en gerekli şeyleri yanınızda götürmeniz mantıklı. Ucuz gezme=ucuz uçak bileti=hafif çanta formülü benim başlıca çıkış noktam.

İkincisi ise elbette kendi sağlığınız. Sürekli taksiye veya toplu taşımaya binecekseniz bile çantanızı sırtınızda taşımanız gereken anlar muhakkak olacak ve ağır bir çanta saatler, hatta günler geçtikçe omuzlarınızdaki yükün artması anlamına gelecek. Bu sebeplerden minimum eşyayla gidin. Zaten gittiğiniz yerlerde alacağınız hediyelik eşyalarla ve diğer ıvır zıvırla yükünüz artacaktır.

Tabii ki çanta hesabı yapmadan önce en önemli konu çantanızın sağlam olması. Seyahate çıkmadan önce çantanızın her tarafını inceleyip delik, yırtık varsa bunları tamir ettirmeniz bence ilk yapmanız gereken şey olur. Türkiye’de 10 liraya kolayca halledebileceğiniz bir problem, yurt dışında huzurunuzu kaçırmasın. Aynı şekilde tüm gezi boyunca tek bir pantolon ya da şort giyecekseniz onun da orasında burasında delik var mı kontrol edin ve gerekirse bir terziyi ziyaret edin. Birçok gezide kahrınızı çekmiş eşyalarınızı ihmal etmeyin, yoksa intikamlarını çok yanlış yerlerde alabilirler.

(Aşağıda vereceğim ipuçlarını öncelikle benim gibi sadece hostellerde kalan kişileri düşünerek yazdığımı belirtmek isterim. Otellerde bazı tedbirlere hiç ihtiyacınız olmayabilir. Yine de kalan kısmı bir okuyun derim :))

Her şeyden önce kalacağınız süreye göre hesaplamalar yapmanız gerekiyor elbette. Amaç her zaman çantayı en verimli şekilde doldurmak olduğundan, götüreceğiniz yedek kıyafet ve çamaşır sayısını, tahmini olarak duş alacağınız gün sayısına göre belirleyebilirsiniz. Çamaşırınız biterse bitsin, çok zorda kalırsanız yenisini alırsınız oralardan. Ama fazlalık götürmemek çok daha önemli. Sadece çorapta aza kaçmayın, en az hostelde kalacağım gün sayısı kadar çift götürmeye çalışıyorum ben. Büyük standart bir havlu yerine küçük bir el yüz havlusu tüm işinizi görmeye yetebiliyor, ağırlık azaltmak için bunu da düşünebilirsiniz. Ayrıca duş alacağınız yerlerde daha önce binlerce kişi duş almış olacağından bir çift terliği yanınızda bulundurmanız bence gerekli bir konforu sağlayacaktır size.

70 litrelik devasa seyahat çantaları 15 günü aşan gezilerde zorunluluk olabilir, ancak daha kısa gezilerde orta boy bir seyahat çantası yeter de artar. Şehirde dolaşırken bazı kritik eşyaları sürekli yanınızda bulundurmanız gerekebilir, bu yüzden ben standart seyahat çantamın içine bir de küçük günlük çantamı sıkıştırıyorum. Böylece gereksiz eşyalarınızı hostelde bırakıp küçük çantanızla rahat bir şekilde dolaşabilirsiniz gün içinde. Kabin bagajınızın içine tüm eşyalarınızı ve küçük çantanızı koyduğunuzda bile sığdığından ve ağırlık sınırını aşmadığından emin olun lütfen. Uyku tulumunu sadece çadır, kamp gibi planlarınız varsa yapın, yoksa banklarda uyumakta bir sakınca yok bence 🙂

Uçak, otobüs ve otel-hostel gibi rezervasyon kayıtlarınızı telefonunuzda tutabileceğiniz gibi çıktı alıp da gelebilirsiniz. Bu durumda kağıtları düzenli tutacağınız bir sunum dosyası işinizi görecektir. Ben kendi adıma tüm rezervasyonların, gidilebilecek yerlerin, diğer ipuçları ve bilgilerin çıktılarını, kağıdın iki tarafını da kullanarak alıyorum gitmeden. Ayrıca gittiğim yerlerdeki tüm harita, broşür, metro bileti gibi hatıraları aynı dosyanın farklı sayfalarına topluyorum, derli toplu oluyor. Bir miktar boş kağıt veya küçük bir not defteriyle birlikte tükenmez kalem alırsanız, benim gibi not tutmak istediğiniz anlarda çok faydasını görürsünüz.

Gezide otobüs, uçak vs. bekleyeceğiniz zamanlar çoksa kitap okumak gerçekten güzel oluyor. Yukarıda bahsettiğim ağırlık mevzularından ötürü kitap yerine kindle götürmenizi önerebilirim. Gitmeden önce okuma hızınıza göre 1 veya daha fazla e-kitap alın, sadece ağırlık değil, kapladığı yer ve pratiklik açısından da çok avantajlı. Bence de “gerçek” bir kitap okumanın tadı başka birşeyde yok, günlük hayatımda ben de normal kitap okuyorum, ama iyi bir ‘backpacker’ yükünü azaltacak önlemleri almalı diye düşünüyorum (Öte yandan burada beleş pdf indirmeyi kesinlikle özendirmediğimi belirtmek isterim, indirdiğim bedava dosyaların tamamı, zamanında satın aldığım ancak henüz okuyamadığım, kütüphanemde duran kitaplar olduğu için vicdanım rahat :))

Yanınızda götüreceğiniz kişisel temizlik malzemelerini de minimum düzeyde tutmak lazım. Ben diş macunu, diş fırçası ve zor durumlar için küçük bir rulo tuvalet kağıdı dışında birşey almıyorum. Deodorantlar kabin bagajına alınmıyor, çok istiyorsanız gittiğiniz yerde alıp geri dönerken çöpe atabilirsiniz. Ayrıca gittiğim mekanlardan topladığım ıslak mendilleri de küçük bir poşetle götürüyorum, pratik oluyor. Avrupa’nın en modern şehirlerinden birinin çöpüne, bir yurdum kebapçısının ıslak mendil paketini atmak, insanı bir anlığına gülümsetiyor. Tabii benim gibi sürekli gözlük kullananlar için bir gözlük silme bezini, lens takanlar için de lens solüsyonlarını söylemem gerek ama solüsyonun 100 ml’den büyük şişelerde sorun çıkardığını belirtmeliyim.

Elbette telefon ve kullanacağınız diğer elektronik aygıtların şarj aletlerini ve pillerini almayı unutmayın. Bunun dışında ben fotoğraf makinem için ek hafıza kartlarını hazırda tutuyorum sürekli. Özellikle tek başınıza gidiyorsanız selfie (öhöm, özçekim) çubuğu da çok işinize yarayacak, kabine sokulmasında sıkıntı çıkarılmadığını ben birkaç kez deneyimledim. Elektronik eşyalardan söz etmişken, elinizde varsa eğer bir taşınabilir şarj ünitesi (power bank) de işinize yarayabilir. Ben henüz kullanmadım ama iş göreceğine şüphem yok. Benim gibi tren istasyonlarında, orada burada boş priz aramak istemiyorsanız hele… Ayrıca belirtme ihtiyacı duymadım ancak telefonunuzun ‘akıllı’ olması, hostelde ve diğer kablosuz internet ağı sunan yerlerde internete bağlanıp önemli kontrolleri sağlamanızı sağlayacağından “maalesef” çok önemli. Hostellerde internete bağlı bir bilgisayar genelde oluyor ama boş bulmak sorun oluyor açıkçası.

Hostelde kalacaksanız en değerli şeylerden biri de asma kilit. Hostellerin eşya dolapları çoğu zaman kilitsiz oluyor, kilit varsa da kilidi depozito karşılığında veya bizzat satın almanızı zorunlu tutarak veriyorlar. Böyle lüzumsuz görünen ama ihtiyaç duyabileceğiniz küçük bir eşyayı sürekli çantanızda tutun derim. Öte yandan büyük montlar sizi yavaşlatacağından, kışın gitmiyorsanız veya gece geç saatlerde dışarıda durmayacaksanız ince bir montla gitmenizi kesinlikle öneririm. Aniden başlayabilecek yağmurlara karşı basit bir yağmurluğu unutmayın yalnız.

Aklıma başka şeyler geldikçe eklerim. Son tahlilde tekrar etmek isteyeceğim şey, geziler esnasında bir ‘kaplumbağadan’ farksız olduğunuzu, ihtiyacınız olan her şeyi yanınıza almanız gerektiğini, ancak hayati olmayan şeylerin ‘kabuğunuzda’ lüzumsuz yük olduğunu, yalnızca gezip dolaşmak, yeni yerler görmek ve bakımsız bir turist gibi görünmekten korkmadan farklı bir şehrin sokaklarını arşınlamak tek amacınız ise konforunuzu ikinci plana atıp kişisel bakım eşyalarınızı minimum düzeyde tutmanız gerektiğini unutmamanız. Kadın milletinin makyaj eşyaları veya malum aylık durumları konusunda birşey söyleme hakkım yok, ama ben bir erkek olarak sadece yukarıda söylediğim eşyaları aldım hep ve herhangi bir sorun yaşamadım.

İletişim

Bu yazıyla ve diğer yazılarımla ilgili her türlü sorunuzu, yazıların altına yorum yaparak bana iletebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir